28 Eylül 2009 Pazartesi

Gecikmiş bir gezi , Güneydoğu Anadolu Gezisi







İki senedir yapmayı hep istediğim bir türlü yapamadığım bir geziydi . Geçen yıl Cahit abiyle İran turu için sözleşmiştik. Fakat bir türlü gerçekleştiremedik .Ortaya çıkan bu boş zaman bu turu yapmak için bulunmaz bir fırsattı. Tam bu geziyi düşünürken gelen Nuri abi “Bu sene bir yerlere gitmiyormuyuz “ demesiyle çalışmalara başladık . “Nereler gezilir ne yenir ne içilir” için Gezi 2007 kitabı ve sanal ortamdaki daha önceki yapılan gezileri inceleyerek planlarımızı ve rezarvasyonlarımızı yaptırdık.

Gpx izlek dosyası burada

Rota



15 eylül sabah 7 30 da yola çıktık .

Rota

 




 

Amacımız sadece Güney Doğu Anadolu yu gezmek olduğu için hızlı bir şekilde Gaziantep e ulaşmak oldu.Yolda amera çekimleri demesi yaptık fakat başarısız oldu

 



Bu gün için sadece 1100 km olan yolu en sıhatli bir şekilde geçirmekti. Konya üzerinden Aksam 7 30 da Gaziantep öğretmenler evine vardık. Hemen bir duş alarak yemek ve biraz da dolaşmak için şehrin sokaklarına daldık . Gayet güzel bir yürüyüşten sonra .Sabah erkenden kalmak üzere otelimize geri döndük.

 

16 eylül.

Rotası



Sabah saat 7 de uyanıp duşlarımızı alıp kahvaltıya indik. Sonrasında Önce Kaleye gittik .Kaleye doğru giderken Nuri Mehmet Paşa Camii gördük.


 



Sonra kaleye doğru devam ettik. Kale, retorasyon nedeniyle kapalıydı.



Sonrada yaşayan eski çarşılara doğru gezeye başladık.

Kalenin hemen önünde İnceoğlu hanı var.1890 da yapıldığı sanılıyor.



Hemen yanında da Tahtani Camii



Biraz ilerisinde Zincirli Bedesten var. Tadilatı yeni bitmiş .





Buradan Bakırcılar Çarşısı başlıyor.



Bütün hanlar içiçe girmiş. Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Gaziantep belediyesi çok güzel işler çıkarmış.



 



Tütün Han



Yemeniciler



 



Hacı Veli Camii






 

Bölgenin eski adamları



yeni adamları



 

Çarşıları dolaştıktan sonra Mevlevihane ye gittik.1635 den beri burada .İçeride çok değerli el yazması altın ve gümüş varaklı Kur’an-ı Kerim’ler var .












 



Karşı avluda ki bölmede bölgenin değişik motiflerde eski kilim ve halıları sergileniyordu.






Buradan çıkıp hemen yanındaki Tahmiş kahvesine gittik.



Buraya özgü menengiç kahvesinden içmek istedik ama anca öğleden sonra gelebileceğini söyledi.



Bizde 100 metre ileride bulunan Boyacı Camii ne gittik. 13.yy dan beri burada olan bir değer .

 



 



Sonrasında yine çok yakınında olan Hz Yuşa Peygamber ve Pürsefa Hz. Türbesini gördük



 



 

Yine bakırcılar çarşısını başka sokaklarından geçerek arkeoloji müzesine doğru ilerledik .










Kaledeki restorasyonçalışmaları



Yolumuza çıkan başka bir değer 1681 yılında yapılan Şirvani Camii . Kalenin hemen diğer yanında .



 

Çok az ilerlediğimizde Medusa Cam müzesini gördük Giriş 4 lira Türkiyenin Koç Müzesinden  sonra enbüyük cam müzesi. Ayrıca içeride telkari işçiliği ve cam işçiliği yapılıp sergileniyor.









Hitit kralının çocuğunun oyuncakları olduğu söylendi



Ender bulunan  cam anfora



Yine çok az görülen gülen bir heykel



Belediyenin bahçıvanları güzel işler çıkartmış



Sonunda çok merak ettiğim Gaziantep Arkeoloji müzesine gittik. Şu an için sergilenen miktar bakımında dünyanın 2. büyük mozaik koleksiyonuna sahip . Yeni sene (2010) yeni arkeoloji müzesinde depolarındaki sergileyemediklerinide sergileyip dünyanın enbüyük mozaik koleksiyonuna sahip olacaklarmış. Gerçektende harika eserler var (Hastasıyızzz  :) )









Zeugma nın sembolu kız








Buradan sonra hedef depoları doldurmak üzere doğruca İmam Çağdaş Kebabcısına gittik .Zincirli bedestenin hemen karşısında .Önce fındık lahmacun sonrada AliNazik ve baklava yedik. Resim koymuyorum . Çünkü her Güney Doğu Anadolu gezisi okuduğumda müthiş acıkırım. Zaten bunları yazarken bile ağzımın suyu akıyor . Yok böyle bişeey
Yemekten hemen sonra Belkız a gittik. Burada kazı alanına baktık Bir takım çalışmalar vardı.






Fıstık tarlaları arasındabir yol



Burada dinlenme yerinde bir çay içip doğruca Bireciğe doğru ilerledik.Birecik panoraması



Birecik de durmayıp Halfeti’ye doğru ilerledik.



Orada İbrahim ve kardeşi Müslümle karşılaştık. 50 lira karşılığında gezinti teknesiyle Rumkale ve Savaşanlar köyünü gezdik..









Savaşanlar Köyü Panoraması



RumKale






 

Müslüm’den Nergiz in hikayesini dinledik. ( Savaştan korumak için Kral , dillere destan yakışıklı oğlunu kuyuya saklar . Kuyuda suyun üstünde kendinin gören prens, kendine aşık olur ve dokunmak isterken kuyuya düşüp boğulur ve burada bir çiçek açar . Nergiz çiçeğinin buradan geldiği söylenir )






RumKaleden görünüm



tekrar Halfeti



Halfeti yi çok seven Nuri abi burada kalım deyince tamam deyip kaymakamlığa ait misafirhanede kalıyoruz .Ama size tavsiye etmiyorum . Sağolasın İbrahim çok yakından ilgilendi ama konaklama olanakları bakımından iyi değil berbat bir odaya üstelik 50 tl istediler. Aksam bölgeye ait şabut balığı yedik .Gece boyunca İbrahimle bölge hakkında sohbet ettik.

17 eylül

Rota

 

Sabah yina akşam yemek yediğimiz yerde kahvaltı ettik İbrahim sağolsun sabah sabah simit ve pastalar getirmiş



Buradan doğruca Harran a gittik .



Daha önce okuduklarımdaki gibi zamk gibi çocuklar vardı burada . Kurtulmak için birine para versek diğerleri geliyordu .

Hemen girişte, “gelin sizi Harran kültür evine götürelim” diyen gençle beraber gittik. Tutturdu ben sizi gezdireceğim diye .İlk üniversite kalıntıları ve sarayı yarım yamalak aralarda palavralar sıkarak anlatan genç sonra yok sizi çevredeki yerleri gezdireceğim diye tutrunca biz şaşkın ve tırsık biçimde evet dedik .

Ulu camii ve üniversite kalınıtları



Kervansaray















Sonrasında Bazda mağrasını ,












Han el-Ba’rur Kervansarayını








 

ve Şuayp şehrini gezdik .






Gezi sonunda istemeyek rehbere bizden istediği 50 tl yi verdik .Siz siz olun elinizde bir rehber kitap versa sakın rehbere para kaptırmayın .Buralar sizi sövüşlemek isteyen insanlarla dolu. Heryer pis tarihi eserler sadece yıkıntı ve döküntülerden ibaret.Hele ki kokular berbat . Bir daha gidermiyim: hayır gitmek istemem L .

Sonrasında Urfaya dönerek Öğretmenler evine yerleşiyoruz. Hemen bir duşun ardından Balıklı göle gittik .



Hz İbrahim peygamberin ateşe atıdığı yer



Soldaki ahşap kapı Hz. İbrahim peygamberin doğduğu mağra






Kaleye kapalı olduğundan çıkamadık ; ama mağra restorantların bulunduğu yerlerden şehir manzarasını izledik.



Sonrasında Gümrük hana gittik.






Tam iftar vakti olduğundan tüm esnaf tezgahların başında orucunu açıyordu.



Gümrükhan da Urfanın meşur ciğerini yedik. Tüm urfada ara sokaklarda keldırımlarda her yerde ciğerciler var. Günün her vaktinde bölge insanı acı ve ciğer yiyiyor. Daha sonra yolda Dedeoğlu tatlıcısını gördük . Burada ilk defa peynirli baklavayı denedim . :) Daha sonra yüreyerek otele geri dönüyoruz .

18 eylül

Rota



Sabah yine kahvaltıyla başlıyoruz ama bu yazmadan geçemeyeceğim gerek Urfa’daki gerekse Antep’teki Öğretmenevleri güzel ama kahvaltıları çok kötüydü. Erkenden yola çıkıyoruz. Hedef Mardin . Öğleyin Mardine gidiyoruz. Doğruca DeyrulZafaran Manastırına gittik. 12.00-13.00 saatleri arasında kapalıymış. Bizde buradaki kafeteryada yöreye özgü Sembusek (kapalı lahmacun) ve yine Mardine özgü şekilde içliköfte yedik. Üzerine tavsiye olarak Zararan çayı içtik benim çok hoşuma gitti . Hatta çıkışta bir paket aldım.Ziyaret saatin geldiğinde Alex isimli rehber eşliğinde Manastırı gezdik.





güneş tapınağı










Mardin ve sokakları



















Sonra tavsiye üzerine Otel Artukluda konakladık . Otelde biraz dinlendikten sonra ( ben bu arada motoru kabaca yıkadım) Kendimizi Mardin sokaklarına attık. Mardinin dar sokaklarında dolaşarak Rıdonun yerine (kebap salonu) geldik fakat ramazandan dolayı kapılıydı. Bizde Cerciş Murat konağına gittik. Güzel bir yamekten sonra yine sokaklarda dolaşarak otelimize geri döndük. Malesef motorları koyduğumuz yerde hazımsız birileri motorumun üstüne şekerli çay  boca etmiş . İşte burası Butik otel . Çok küçük bir oda her yer ıslak banyo, ıslak havlular. Kesinlikle tavsiye etmiyorum Fiyat ve servis arasında uçurumlar var. (otelimiz olduğu için rahatlıkla bu yorumu yapabilirim)



Otelden manzaralar








 






19 Eylül

Rota



Akşam haberlerde izlediğimiz Sabahda belediyenin şiddetli yağmur anonsuyla istemeye istemeye Mardin den erkenden ayrıldık. Midyat a doğru ilerledik.Önce yanlışlıkla Estel e girdik Bu bahaneyle Ulu Camii de görmüş olduk. Daha sonra Midyat’a gittik .Tam motorlardan indik ki burada da belediyenin yağmur anonsuyla karşılaşınca fazla gezemeden Midyat’dan ayrıldık. Böylece ileride buraları tekrar gezme bahanemiz doğmuş oldu :)

Midyat












Hedefimiz Hasankeyf di Hasankeyf gerçekten çok etileyi bir yer . El Rızk Camii hala çok etkileyici.



 

Kaleyi ezdik sonrada
























 

Dicle kıyısında çay içtik. Sonrada Batman’a doğru ilerledik



Uzun Hasanoğlu Zeynel Bey Türbesi



Yolda petrol kuyuları vardı.



Günlerden arife olduğundan herkes oruçlu. Batman da giridiğimiz petrole nerede yemek yenir dediğimizde bu gün her yer kapalı cevabını aldık. Bizde yol üstünde nasılsa bir yer bulunur diye Diyarbakıra doğru ilerledik.

Biz buradaydık fotosu



Siverekten feribota doğru ilerledik. Geldiğimizde Çok uzun Feribot kuyruğu vardı. Tabiki bizim motorlu olmamız ve işimizi kolaylaştırdı ve de çok dikkat çekti .Herkes motorların başına gelip kaç lira (herzaman 1. soru) kaç basıyor . üşümüyormusunuz, vb sorulara sabırla ve nezaketle cevap verdik .






Karşıya vardığımızda Karadut köyüne gitik Burada Euphrat Motelde akşam yemeği kahvaltı konaklama dahil iki kişi 100 tl ye sonrada sıcak su olmadığı için 80 tl ye kaldık.

20Eylül

Rota

 

Akşamdan yağmur yağdığndan haberlerde de gün boyu yağmurlu gösterdiğinden sabah gün doğumunu izleyemeyeceğimiz için erken kalmayı gerek duymadık. Ama hata ettiğimizi meteorolojiye her zaman güvenilmeyeceğini daha sonra anlayacaktık.



Sabah sallana sallana kahvaltı kısmından sonra nemruta hareket ettik. Burada Alman 2 motorcuyla karşılaştık. Biraz sohbet sonrasında yukarıya tırmandık .



Doğu Terası



 

Sonradan Harleyleriyle İsviçreli motorcular geldiler .






Batı Terası





Fotoğraf çekiminden sonra aşağıya inerek Arsemia ya doğru ilerledik . Burada da İtal bir çiftle karşılaştık.Paolo ve Monica. Biraz sohbetten sonra gün doğumunun çok güzel olduğunun ve havanın gayet güzel olduğunu anlattılar. Bir daha gelmek için 2. bahanemizde ortaya çıktı :)

Arsemia


Bu mağra 75 m derinliğie iniyormuş . İtalyan arkadaşlarla indik ama mağra göçmüş




Beraber Harabeleri gezdik daha sonra Cendere köprüsü ve Karakuş tümülüsünü görmek için ayrıldık.

Cendere  köprüsü




Karakuş Tümülüsü

Kahtada yemek molası için durmuştuk ki İtalyan çiftle tekrar karşılaştık ve onları yemek yemeğe davet ettik. Baraj gölünde uzun bir sohbet ve yemekten sonra Atatürk barajına kadar beraber gidip Fethiyede buluşmak üzere oradan ayrıldık Bu çift 1 ay boyunca ara köy yollarından Anadoluyu dolaşacaklarmış.








Sonrada Zumo en hızlı dönüş yolunu çizerek Urfa, Antep üzerinden Mersin istikametini gösterdi. Tam Antep e geldiğimizde Maraş’da dondurma yemediğimiz aklımıza gelip dondurma yemek ve akşamı geçirmek için Kahramanmaraş’a döndük. Akşamına Maraşın en eski dondurmacının dondurmalarını tavsiye üzerine çeşitli tatlılılar süsleyerek midelerimize bayram cefası çektirdik.

21 Eylül

Rota



Sabah kahvaltının ardında artık gezinin verdiği yorgunlukla sallana sallana yola çıktık. Öğleyin soluğu Tantuni ve künefe yemek için Mersin’de aldık. Adana dan geçerken bayram nedeniyle uğramadığımız Osman Melikoğlundan özür diliyorum .Osman söz : geziler gezileri doğuruyor . Sadece Adana ,Mersin, Hatay ı içine alacak gezide yanına uğramadan geçmeyeceğim

Otobanda sıkıldığım anlarda bir enstantane



Mersinden sonra görevimizi ifa etmiş suratlarla  :) Mut Ermenek Taşkent yoluna vuruyoruz motorları.






Harika virajlarla soluğu aksam üstü Taşkent’e Belediyenin Pirler kondu otelinde aldık. 2 kişi 35 tl ile turun en ucuz oteliydi. Bu arada hava da 9 dereceye kadar düştü. Otelde ayrıca Tek Türkiye dizisinin ekibi varmış yer konusunda şanslıydık.

22 Eylül 09

Rota



Sabah yine kahvaltı sonrası sallana sallana hazırlanarak Bozkır ,Akseki yolu ,Manavgat ve Antalya üzerinden dönüşe geçtik . Güzergahın en iyi yolu bu aradaki Manavgat, Konya yoluydu Asfalt çok temizdi çok güzel bir performasla aşağıya indik . Akşam üstü evlerimize vardık.

 

Tur boyunca 3720 km yol aldık ve hiç trafik cezası almadık. Masrafımızın yarısından fazlası benzin oldu Yaklaşık 730tl. En kötü kaldığımız yer Halfetide kaymakamlık misafirhanesiydi. En pis yer Harran ve çevrsiydi. En sevdiğim şehir tabiiki Mardin En iyi otel Urfa Öğretmenlerevi. En iyi lokanta  İmam çağdaş Gaziantep .Gezinin olmazsa olmazı Gaziantep Arkeolji Müzesi .
Bu gezinden çıkardığım sonuç : Gezilecek çok köşe ,tanınacak çok insan var.

1 yorum:

  1. GPX dosyası baya ayrıntılı: ondan openstreetmap.org'ta (OSM) D-340 ve D-715 ekleyebildim (Silifke-Mut ve Ermenek-Taşkent arası)...

    Bazda mağarası ilk defa duydum da... meraklandım

    YanıtlaSil